Sarı Yaz, Ege'nin benzersiz güzelliklerinden biri olarak, Eylül ortalarından başlayıp Ekim ortasına, belki sonlarına kadar süren, sonbaharda yazı yaşatan bir dönemdir. Ege için yılın en güzel zamanı kabul ettiğimiz bu dönem, yerel, bölgesel bir tabirle "Sarı Yaz" olarak anılır. Kesin bir tarihi olmamakla birlikte, Sarı Yaz’ın geldiğinin bazı emareleri vardır.
Sarı Yaz geldiğinde sebepsiz bir mutluluğun sizi sardığını hissedersiniz. Denize bir sakinlik, kıpırtısızlık gelir; yazın bunaltıcı sıcakları yerini içimizi ısıtan, huzur veren bir havaya bırakır. Güneş artık yakmak için değil, ruhumuzu ısıtmak için vardır. Gündüzleri hala yazın tadını çıkarırken, akşamları belki ince bir hırka gerekebilir.
Gökyüzü de Sarı Yaz’ı kutlarcasına pembe, sarı ve kızıl tonlarla bezenir. Kesik kesik bulutlar, gökyüzünde harika manzaralar oluşturur, bu manzaraları izlemek, farkında olmak insana doygunluk, mutluluk, huzur verir. Sokaklar, restoranlar, kafeler kalabalıktan arınmış ama tenha olmayan bir halde, hayatın tadını çıkarmayı bilen az sayıda insanla doludur.
Sarı Yaz'da kalabalığın ve telaşın yerini dinginlik alır. Bu dönemde, yorucu kalabalığın uğultusu gitmiş; doğanın, hayatın gerçek sesleri daha duyulabilir olmuştur. Beklentisizliğin huzuru vardır etrafta. Kaçmadan, kalabalıktan sıyrılmaya çalışmadan aheste anların tadı çıkartılır.
Sarı Yaz, tam anlamıyla yılın en güzel mevsimidir. Bu mevsim geldiğinde, deniz yumuşar, hava yumuşar, hayat yumuşar ve her şey olması gerektiği gibi hissettirir. Sokaklar ve mekanlar, telaşsız ve huzurlu bir atmosfere bürünür. Sarı Yaz, yaşamın alışılagelmiş hızlı temposundan uzaklaşıp, hayatın sunduğu bu huzurlu zamanları hissetmek için, yavaşlayabilmek için harika bir fırsattır.